Sarıyer Mutlu Son-Masöz Bayan Esra

Sarıyer Mutlu Son-Masöz Bayan Esra

Sarıyer Mutlu Son-Masöz Bayan Esra Lorraine Dükü III. Charles için çalışan Rémy, cadı zanlılarına karşı fazla ılımlı davranan mahalli sulh hakimlerini uyarma yetkisine sahipti. Cadı idamlarının en fazla görüldüğü Alman eyaletlerinde cadı avlama faaliyeti resmi niteliğe haiz gezici etkinlikleri andırabiliyordu. Mahkumiyetlere engel olan her tür mahalli yasa ve âdeti geçersiz kılmaya hazır adli cadı avcıları şehirleri ziyaret ediyordu. 16. Ve 17. Yüzyıllardaki cadı avı çılgınlığı aşağıdan değil, yukarıdan dayatılıyordu.

Bir cadı için verilen ölüm sonucunın peşinden idam gösterisi geliyordu. Avrupa’da bu gösteri genellikle ateş yakılarak yapılıyordu. Cadıları diri diri -bazen de boğulduktan sonrayakma fikri elit bir Fransız filozof ve Paris Parlamentosu üyesi Jean Bodin tarafınca destekleniyordu. Bodin bu pratiği, cehennemde ebediyete kavuşmak için bir tür hazırlık olarak yorumluyordu. Cadıları ağır ateşte kızartıp pişirmek şeytanın onlara bu dünyada çektirdiği azabın ve cehennemde onları bekleyen sonsuz ızdırabın yanında büyütülecek bir ceza değildir. Zira buradaki ateş cadı ölene kadar en fazla bir saat yanar.

Sarıyer Mutlu Son-Masöz Bayan Esra

Sarıyer Mutlu Son-Masöz Bayan Esra Ateş yakılmadan önce orada toplanan seyircilere cadıların suçları ayrıntılarıyla bildiriliyordu. İspanya’da, aralarında yirmi dokuz cadının da olduğu elli dokuz zındığın ateşe atıldığı bir infaz tam iki gün sürdü. Cadılar yirmi iki sabbat ayinine katıldıklarını itiraf etmişlerdi. Tarihçi Henry Lea şöyle diyordu: “Zanlıların savcıları doygunluk etmek için uydurduğu tüm o acaip çirkinlikler uzun uzadıya dinleniyor ve beklenen dehşet ve nefreti uyandırarak orada bulunan kalabalığı şaşkına çeviriyordu.” ayrıca cadıların cinsel maceraları, cesetlerle ziyafet çekmeleri, kendi çocuklarını zehirlemeleri ve hasatları telef etmeleri ayrıntılarıyla anlatılıyordu. Michel Foucault’nun “darağacı gösterisi” söylediği vaka seyredenleri kendinden geçiriyordu. Mahkum edilmiş cadıların hayali sex yaşamlarının anlatıldığı resimli ucuz kitapçıklar infaz esnasında seyircilere satılıyordu. Gravürlerle süslenmiş bu ilk tabloitler şeytan tarafından ayartılmanın renkli anlatılarını sunuyordu.

Cadıların iddia edilen suçlarının çoğu aynı olduğundan, matbaacılar pek çok infaz için sadece başlıklardaki suçlu isimlerini değiştirerek gravürleri yeniden kullanabiliyorlardı. Alıcılar/izleyiciler ellerinde cadıların suçlarının resimli tasvirleriyle kadınların çığlıklarını dinlerken, hem ahlaki bir şok yaşıyor bununla birlikte sadist bir haz alıyorlardı. İnfaz bittiğinde, kitapçıklar sonrasında tekrar gizli saklı gizli saklı bakılmak üzere ellerinde kalıyordu. 17. Yüzyılın sonucunda cadı avı çılgınlığı dindi. Bu furyanın bitme nedeni, başlama nedeni kadar esrarlı olsa da bir husus çok açıktır: Yeni zanlılar yaratmak için işkencenin kullanılması, infaz için yanlış insanoğluın seçilmesine yol açmıştı.