Sarıyer Evde Masaj

Turner bir kaşını kaldırdı. “söylemiÅŸ olduÄŸim benzer biçimde…” “Sen on dokuzundayken…” Turner alaycı bir tavırla gülümsedi. Sarıyer Evde Masaj Sonrasında cümleyi tamamlamadığını fark ederek, “Ben on dokuzumdayken, ” dedi ve nerede ise aÄŸzına kadar doldurulmuÅŸ bir brendi kadehini uzatırken, “Bir aptaldım, ” diyerek cümlesini bitirdi.

Kendi için doldurduÄŸu bardaÄŸa baktı, Miranda’nınki ile aynı miktardı. Uzun, doyurucu bir yudumla hepsini içti. Bardağı çarparak masanın üstüne koydu ve başını avuçlarının arasına alıp, dirseklerini yanlara vererek arkasına yaslandı. “Åžunu da eklemeliyim, on dokuz yaşındaki her genç ÅŸeklinde.” Miranda’ya baktı.

Genç kız henüz içkisine dokunmamış, hatta daha oturmamıştı bile. “Misafirim bütünüyle bunun haricinde tutulabilir, ” diyerek gafını düzeltti. Miranda, Sarıyer Evde Masaj “Brendinin ufak kadehlerde servis yapıldığını düşünürdüm, ” dedi. Sonra dikkatle geçip bir koltuÄŸa oturdu. Bu sırada Turner onu izliyordu. Koltuk Turner’ın yanında deÄŸildi, ama gene de çok uzağında sayılmazdı. Miranda’nın gözleri onunkilerden hiç ayrılmıyordu. Miranda, Turner’ın kendisine ne yapabileceÄŸini düşünüyordu acaba, saldırmasını mı? “Brendi, ” dedi, sanki birden fazla bir kalabalığa mevzuÅŸurmuşçasına, “Elde en iyi ne var ise onunla servis edilir. Bu durumda – ” Kadehini kaldırdı ve yüzeyinde dans eden alevden gelen ışığı izledi.

Sarıyer Evde Masaj

Cümlesini tamamlama zahmetine katlanmadı, bunu çok gerekli görmedi. Hem aslına bakarsan kendisine baÅŸka bir içki daha doldurmakla meÅŸguldü. “Åžerefe.” içkiyi fondip yaptı. Miranda’ya baktı, orada oturup onu seyretmeye devam ediyordu. Turner, Miranda’nın yüzünden kendisini onaylayıp onaylamadığını anlayamıyordu. Yüz ifadesi hiç anlaşılabilecek gibi deÄŸildi fakat gene de onun bir ÅŸeyler söylemesini arzu ediyordu. Herhangi bir ÅŸey olabilirdi, gerçekten, hatta kadehler üzerine çok daha saçma bir ÅŸey bile olabilirdi.

ek istediÄŸi, saatin hâlâ on bir buçuk olduÄŸunu ve bu sefil güne – bitti – diyebilmesi için otuz dakika daha beklemesi icap ettiÄŸini unutabilmekti. “Pekâlâ, söyle bayan Miranda, sizce nasıl geçti?” dedi. Basit, bayağı bir ÅŸeyler söylemenin ötesinde sözler söylemesi için gözleriyle ona cesaret verdi. Miranda’nın yüzüne ÅŸaÅŸkınlık hâkim olmuÅŸtu – bu, gece süresince Miranda’nın açıkça belli ettiÄŸi ilk duyguydu. “Cenazeyi mi kastediyorsunuz?” “Gün içinde baÅŸka bir vaka yaÅŸanmadı, sanırım, ” dedi oldukça keyifli bir ÅŸekilde. “Åžey… Ä°lginçti.” “Hadi fakat bayan Cheever, bundan daha iyisini yapabilirsiniz.” Miranda alt dudağını ısırdı. Leticia da bu ÅŸekilde yapardı, diye düşündü Turner. Eskiden, masummuÅŸ ÅŸeklinde davrandığı zamanlarda…