Sarıyer Masaj Salonu Masöz Selen
Sarıyer Masaj Salonu
Rahat etmeni sağlamak için yapabileceğim bir şey var mı?” Peony eskimiş yastıktaki başını salladı ve battaniyeyi ağzının üstüne doğru çekti. Fakat sonra tekrar Cinder’a baktı. “El ekranımı getirebilir misin?” Cinder, vicdan azabıyla suratını buruşturdu. “Üzgünüm. Hâlâ çalışmıyor. Fakat bu akşam onarım etmeye çalışırım.” “yalnız Pearl’e bildiri atabilmek isterim. Ve anneme.” “normal olarak. Ekranını en kısa zamanda getiririm.” Peony’nin el ekranı. Prensin androidi. Araba. “Kusura bakma Peony fakat artık gitmem gerekiyor.” Bileğini tutan ufak parmaklar kasıldı. “En kısa zamanda gene gelmeye çalışırım. Söz veriyorum.” Peony titrek bir nefes aldı, burnunu çekti ve sonra Cinder’ı bıraktı. O narin ellerini battaniyenin altına soktu. Artık çenesinden aşağısı tamamen battaniye altındaydı. Sarıyer Masaj Salonu
Sarıyer Masaj Salonu
” Peony sulu gözlerle Cinder’a baktı. “Seni seviyorum Cinder. Hasta olmadığın için mutluyum.”Sarıyer Masaj Salonu Cinder’ın kalbi sıkıştı. Dudaklarını ıslattıktan sonrasında eğildi ve Peony’nin terli alnına bir öpücük kondurdu. “Ben de seni seviyorum.” Peony’den ayrılmak için kendini yürümeye zorlarken, nefes almakta kuvvetlik çekiyordu. Geleceğe umutla bakmak için kendini kandırmaya çalıştı. Hâlâ bir şans vardı. Bir şans. Karantina çıkışına doğru yürürken öteki hastaların yüzlerine bakmadı ama sonrasında birinin adını seslendiğini duydu. Durakladı fakat ortamdaki bir sürü histerik çığlık arasında duyduğu bu çatlak ses, herhâlde kendi hayal enerjisinin bir ürünü olmalıydı. “Cinder?” Cinder yüzünü çevirdi ve eskilikten solmuş bir yorganın altına yarım yamalak gizlenmiş, tanıdık bir yüzle karşılaştı.
Cinder yatağın yanına geçti. Sacha’nın ağzı ve burnunun üstündeki yorgan,Sarıyer Masaj Salonu her sıkıntılı nefes alışıyla birlikte, hafifçeçe inip kalkıyordu. Gözleri Cinder’ın o güne kadar gördüğü en iri hâliyle açılmıştı ve hastalıkla parlıyordu. Sacha’nın ona aşağılar şeklinde bakmadığı ilk sefer olmalıydı bu. “Sen de mi Cinder?” Cinder yanıt vermek yerine, tereddütle, “Senin için yapabileceğim bir şey var mı?” diye sordu. O güne kadar ikisi arasında geçen en nazik sözlerdi. Yorgan aşağıya doğru indi ve Sacha’nın yüzü açığa çıktı. Cinder, kadının çenesini ve boynunu kaplayan mavi halkalı lekeleri gördüğünde, kendini irkilmekten zor alıkoydu.
Son yorumlar